Geçtiğimiz günlerde, bilişim hukuku ve özellikle “tr” uzantılı internet alan adlarının yönetimini düzenleyen bir yönetmelik, 07 Kasım 2010 tarihli Resmi Gazete’de sessiz sedasız yayınlandı ve yürürlüğe girdi.
Yürürlüğe giren “ İnternet Alan Adları Yönetmeliği” başlığını taşıyan bu hukuki metinde, internet alan adı ( domain name ) ve bilişim alanında yeni kavramlar, yeni kurumlar, yeni ve alternatif hukuki çözüm yollarını da hukuk zeminine taşımış oldu. Uluslararası bilişim hukuku alanındaki gelişmeler de dikkate alınarak hazırlanan yönetmeliğin getirdiği yenilikler ve değişikliklere geçmeden önce “internet” ve “internet alan adı” ( domain name) kavramlarından, birkaç cümle de olsa, bahsetmekte yarar görüyorum.
Türk Dil Kurumu’nun (TDK) sözlüğünde “İnternet” bilgisayar ağlarının birbirine bağlanması sonucu ortaya çıkan, herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan uluslararası bilgi iletişim ağı olarak ifade edilmektedir. Aynı sözlükte kelime karşılığı olarak da “Genel Ağ” tanımı kullanılmaktadır.
İlk zamanlarda sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde, İleri Savunma Araştırmaları Ajansı (ARPA – Advanced Research Projects Agency) tarafından bir kısım araştırmacılar arasında haberleşme ve mesajlaşmayı sağlamak amacıyla kullanılan ve ARPANET olarak adlandırılan bu iletişim ağı, daha sonra INTERNET ismi ile adeta bütün dünyayı egemenliği altına almıştır. Bu iletişim ağının temelini TCP / IP (Transmission Control Protocol ve Internet Protocol) protokol sistemi oluşturmaktadır.
İnternet ortamında web sayfalarına ulaşmak ya da e- posta alış-verişleri için TCP / IP adresleri ya da numaraları önemli bir yere sahiptir. Internet ortamında her bir web sayfasına ulaşmak için normalde rakamlardan oluşan bir IP adresini / numarasını hatırda tutmak gerekir. Oysa internet alan adı sistemi (DNS- Domain Name System) ile bu web sayfa adresleri, kelimelerle ifade edilebilen basit bir hale gelmiştir. Örneğin, www.xyz.com.tr bir alan adıdır ve bu alan adı, tarayıcılara girilip, sunucularda aranmaya başlandığında, tarayıcı tarafından önce (rakamsal olarak) bir IP numarasına çevrilir. Daha sonra ise IP adresinin/numarasının bulunduğu sunucuya yönlendirilir. Böylece web sayfasına ulaşılır.
İnternet alan adları hiyerarşik bir yapıya sahiptir. Alan adlarındaki nokta ile ayrılan bölümler soldan sağa doğru artan düzeyde bir önem sırasına sahiptir. Örneğin www.xyz.com.tr alan adında en sağdaki bölüm yani “com.tr”, TLD (Top Level Domain Name -Birinci Derece Alan Adı), “xyz” ise SLD (Second Level Domain Name -İkinci Derece Alan Adı) olarak kabul edilmektedir. Birinci derecede alan adı olarak bilinen TLD alan adları da, gTLD( Generic Top Level Domain Name- Jenerik Birinci Derecede Alan adı) ve ccTLD ( Country Code Top Level Domain Name- Ülke Kodu Birinci Derece Alan Adı) olarak ikiye ayrılır.
İnternet kullanıcıları, müsait olduğu sürece (Türkiye’deki “tr” uzantılı alan adları hariç) “ com, org, net vb” gibi, TLD – birinci derecede alan adlarını kolaylıkla temin edebilmektedirler. Alan adı tescilinde “ ilk gelen, ilk alır.” kuralı geçerlidir. Bu alan adı tescil sisteminde herhangi bir belge şartı aranmamaktadır.
Ülkemizde ise 1990 yılından “İnternet Alan Adları Yönetmeliği” nin yayınlandığı ve yürürlüğe girdiği (bazı maddeleri daha sonra yürürlüğe girecektir.) 07 Kasım 2010 tarihine kadar, tek sistem olan .com.tr, .gen.tr, .edu.tr gibi “ccTLD – ikinci düzey alt alan adı” sistemi geçerliydi. Ayrıca “tr” uzantılı bu başvurularda belge şartı aranmaktaydı.
Yeni yönetmelik hükümlerine göre “tr” uzantılı alan adları için ikili bir ayrım öngörülmüş; bu ikili ayrımda öteden beri var olan ve yukarıda bahsedilen, ikinci düzey alt alan adı sistemi korunmuş, bu sisteme ilave olarak www.xyz.tr” gibi doğrudan “tr” uzantılı alan adı sistemi [ccTLD ( Country Code Top Level Domain Name- Ülke Kodu Birinci Derece Alan Adı)] de benimsenmiştir.
Yönetmelik, bunun yanında internet alan adlarının başvuru sahipleri adına tahsis edilmesi hususunda da iki yöntem belirleyerek, belgeli tahsis yöntemine ek olarak belgesiz tahsis yöntemine de izin vermiştir. Hemen belirtmek gerekir ki; ülkemizde de belgesiz tahsis yöntemine izin verilmesi ve belirli alan adı başvurularında belge istenmemesi, dolayısı ile “ilk gelen, ilk alır” ilkesinin geçerli olması, diğer ülkelerde olduğu gibi “tr” uzantılı alan adı başvurularında, hızlı bir artışın olacağını haber vermektedir. Bunun yanında belgesiz başvuru ve tahsis sistemi, internet alan adları üzerinde uyuşmazlıkların artmasına neden olacak, özellikle internet ortamında haksız rekabet, telif hakkı ve marka hakkı ihlallerini hızlandıracaktır.
Yeni yönetmelik, internet alan adlarının satış, devir ve miras yolu ile intikaline izin vermekte, tescil ve iptal işlemlerinin yanı sıra feragat, yenileme, tahsis ve yeniden tahsis gibi işlemlerin yapılabilmesini de öngörmektedir. Tahsise kapalı internet alan adı ile tahsisi kısıtlı internet alan adı listelerinde belirlenmiş alan adlarının tahsisine yasaklama ya da kısıtlamalar getirmektedir. Bu listelerin hazırlanması ve yayınlanması ile ilgili görev ve yetkiyi yine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na bırakmaktadır.
Yönetmelik ile getirilen en önemli değişikliklerden bir diğer husus, “tr” uzantılı alan adları ile ilgili tescil, tahsis, yenileme, devir gibi işlemlerin, diğer bir anlatımla alan adları yönetiminin Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bünyesinde bulunan “Nic.tr”- “.tr” Alan Adları Yönetiminden alınarak , Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu denetimi ve / veya yönetimindeki TRABİS’e (“.tr” ağ bilgi sistemi ) devrediliyor olmasıdır. Ancak TRABIS in kuruluşu ve faaliyeti için yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıllık bir geçiş süreci öngörülmüş ve bu süre içinde TRABİS in faaliyete başlaması hükme bağlanmıştır. Bu konudaki düzenlemelerin yapılması yine BTK ( Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) na bırakılmıştır. Bu süreç tamamlanıncaya kadar ODTÜ – nic.tr – .tr Alan Adları Yönetimi görevine devam edecektir.
24 Ekim 1999 tarihinde ICANN ( The Internet Corporation for Assigned Names and Numbers – Tahsis Edilmiş İsim ve Numaralar için İnternet Kuruluşu) tarafından “İnternet alan adı uyuşmazlıklarının çözümü “ konusunda bir dizi kuralı kapsayan bir yönetmelik (UDRP – Uniform Domain-Name Dispute-Resolution Policy- Alan Adı Uyuşmazlıkları Yeknesak Kuralları) yayınlanmıştır. Bu kurallar çerçevesinde ICANN’a bağlı internet alan adı tescil işlemlerini gerçekleştiren her kuruluş ve bu kuruluşlardan hizmet alan her gerçek ve tüzel kişi bu yönetmeliğe tabi kılınmıştır. Bir internet alan adı tescil ettirmek istenildiğinde ve başvuru işlemi yapıldığında veyahut mevcut bir internet alan adı kaydının yenilenmesi talep edildiğinde, başvuruyu yapan kişiler, başvuru sırasında yaptığı tüm açıklamaların tam ve doğru olduğu, alan adı tescili ile üçüncü şahısların haklarını ihlal etmedikleri, alan adının yasa dışı bir amaç için tescil edilmediği gibi bir kısım beyanları vermiş ve şartları kabul etmiş sayılmakta, sorumlulukları da kendileri üstlenmektedirler.
İnternet alan adı ile ilgili haklarının ihlal edildiğini düşünen kişiler, UDRP çerçevesinde, uluslar arası bir çözüm yolu ya da özel bir tahkim yöntemi olarak kabul edilen bir kurum ya da kuruluşa başvuruda bulunarak, internet alan adlarının kendilerine transfer edilmesini ya da internet alan adının hükümsüz kılınmasını talep edebilmektedirler. Bu tahkim heyetlerinden en çok başvurulan ve tanınan kurum WIPO ( Uluslar arası Telif Hakları Örgütü) bünyesinde faaliyet göstermektedir. Geçtiğimiz yıllarda bir çok ülkeden ve Türkiye’den WIPO nezdinde tahkim yoluna başvurulmuş ve alan adı ihlallerinden doğan uyuşmazlıklarda çözüm aranmıştır.
Yeni yönetmelikte, ülkemizde de ilk defa, internet alan adı uyuşmazlıklarının mahkeme dışı çözümü için WIPO bünyesinde oluşturulmuş kurum ve kurullara benzeyen bir sistem getirilmeye çalışılmıştır. Yönetmelikteki karşılığı “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması” başlığı altında UÇHS ( Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcı) olarak belirtilen tahkim kurumu niteliğindeki bu yapılanmanın denetim ve / veya yönetimi yine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na verilmektedir. Bu mekanizmada üniversitelerin, kamu kurumu niteliği taşıyan meslek kuruluşları ve uluslar arası kuruluşların yer alması öngörülmektedir. Bu mekanizmanın işlerlik kazanması halinde, internet alan adları uyuşmazlıklarının mahkemelere taşınmadan, kısa bir sürede, daha az masrafla, konunun uzmanı hakem ya da hakem heyeti tarafından adil bir şekilde çözüleceği düşünülmektedir.
Günümüzde bir internet alan adı, artık bir şirket unvanı, işletme adı ya da bir marka kadar önem kazanmış görünmektedir. Diğer yandan belgesiz internet alan adı başvurularının da öngörüldüğü sistem içinde, alan adı uyuşmazlıklarının daha da artacağı açıktır. Bu nedenle internet alan adı uyuşmazlıklarının mahkeme yerine alternatif ve çağdaş bir çözüm yolu olan “Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcı” sistemi içinde çözümlenmeye çalışılması, mahkemelerin iş yükünün azaltılmasında büyük bir katkı sağlayacaktır. Adı geçen yönetmeliğin bir kısım eleştirilebilecek yönleri bulunsa da, internet ve bilişim hukuku uygulamalarına yeni ve önemli katkılar sağlayacağını söylemek, yanlış bir değerlendirme olmayacaktır.
Yararlanılan Kaynaklar :
1- Savaş Bozbel , İnternet Alan Adlarının Korunmasında ICANN Tahkim Usulü, 2 Baskı, Ankara : Seçkin yay., 2006, s.195
2- Resmi Gazete, www.resmigazete.gov.tr web sayfası
3- TDK Sözlüğü, www.tdk.gov.tr web sayfası
4- Dilek Üstün Ekdial, “İnternette Alan Adı Savaşları”, www.istanbulpatent.com web sayfası